Herkese merhaba,
Bu yazı Koç Üniversitesi öğrencileri yada mensupları içindir. Koç Üniversitesinde Google Apps kullanılıyor. Güzel ve rahat olduğu için hiç çekinmeden ve bol keseden email atıyorlar. Kaç kere IT den yetkililerle konuştum ama atan kişileri engellemek imkansız.
Örnek vermek gerekirse öncelikle Mezuniyet Töreni davetiye alma son tarihi diye 10 tane hatırlatma emaili attılar. Tamam bu iyi bir şey aslında. Ondan sonra en az 5 tane mezuniyet törenine katılmak hakkınızı kaybettiniz diye email attılar. Bu hakkı geri almanın hiçbir şekilde yolu yok. Bu email i 5 kez atmanın bir manası yok. Ve bundan sonrada törenle ilgili her email gelmeye devam etti. Katılma hakkı olmayan ve katılmayacak olan insanları listeden çıkarma nezaketinde bulunmuyorlar ne yazık ki.
Her zaman işe yaramasa bile bazı durumlarda işinize yarayabilecek bir yöntem var. (SPAM olarak işaretlemenin dışında.) Mesela bu mezuniyet emailleri 2013keptoreni@ku.edu.tr adresine gönderiliyor. Bunu 2013keptoreni+unsubscribe@ku.edu.tr diye değiştirdiğinizde ve herhangi bir email yolladığınızda otomatik olarak o listeden çıkmış oluyorsunuz.
Aslında çok basit. Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama bu nezaketi üniversiteden bekliyorum ben. En azından emaillerin altına bu emaili almak istemiyorsanız şuraya tıklayın gibi bir şey yazılabilir.
Koç Üniversitesi Spam lerinden kurtulmak!
13.6.13
Taksim Gezi Parki Olaylari
5.6.13
Gezi Parki olayinin sertlestigi zamanin ilk günlerinden beri hep oralardaydım ve kendi çapımda durumu özetlemek istiyorum.
Ben ilk zamandan beri ordaydım ve ilk gün özellikle hiç provokasyon yoktu ve bir parti veya bir grupla ilgisi yoktu. Havada birkaç şiddeti durdurun tarzı pankart haricinde bir bayrak falan bile yoktu. Hukumet istifa diye sloganlar yoktu. Herkes "Dag basini duman almis. Gumus dere durmaz akar" seklinde Genclik Marsini soyluyordu. İlk gün özellikle orda saf ve temiz halkımız vardı. Bizim üstümüze siddetli bir şekilde gaz ve tazyikli su sıkıldı. Böyle olunca insanlar YETER dediler ve sokağa çıktılar.
Tam o sırada Erdoğan'ın ilk konuşması devreye girdi. Konuşmada sokaktakilere çapulcu dedi ve esnafima halkıma zarar verene her türlü önlemi alırım tarzı bir şey söyledi. Halbuki ben ordaydım ve yaşadım bunu dediği sırada. Esnaf ve orda bulunan apartmanlardaki halk dükkanlarını ve evlerini açtılar ve herkese sahip çıktılar. Polis o sırada dükkanlara zarar verdi. Bedava süt ve su dağıtan esnafın kapısı açık dükkanı duman içinde kaldı. Göz gözü görmüyordu.
Ama sonraki günlerde şiddet iyice arttı ve provokasyonlar başladı. Taksimde her yer bayrak oldu ve Taksim sırayla partilerin ve derneklerin ve örgütlerin boy gösterisi yaptığı bir yer haline geldi.
Beşiktaşta ise provokasyonların şiddeti arttı ve dolayısıyla polisin şiddeti iyice arttı. Her ne kadar iyi niyetli Türk halkı orda çok çok daha fazla bile olsa. YIKMAK çok daha kolay olduğu için provokatorler çok kolay bir sekilde amaçlarına ulaştılar.
Birkaç gündür biliyorsunuzdur Çarşı grubu dahil çekildi. Artık Beşiktaş a eylem amacli gitmenin bir manasının olmadığını düşünüyorum. Bundan sonra yapılan şiddet ülkemize iyice zarar vermektedir. Eylem siddet demek degildir. Eylem yapmak isteyen Taksime gidip uslu uslu eylemine devam etmelidir.
Ama genel çapta baktığımız zaman bu olayı bu kadar büyüten provokasyonlar veya halk değildir. Benim veya senin oraya gitmen yada gitmemen bir şeyi pek değiştirmeyecektir. Bu olayı başlatan polisin şiddetidir. Ve büyüten ve belki de düzeltebilecek olan Erdoğan'dır.
İstanbul'a herhangi bir bina yada bir şey yapılacağı zaman halkın görüşü alınabilir. Alınmadığı zaman ise halk gösteri yapıp bunu istemediğini belirtebilir. Eğer bir insaat bu derece büyük bir şekilde protesto ediliyorsa halk dinlenmeli ve bir anlaşma yapılmalıydi diye düşünüyorum. Siz ne yaparsanız yapın biz oraya o binayı yapacağız tarzı açıklamalar çok saygısızca.
Gezi parkıyla ilgili halka hala düzgün bir açıklama yapılmadı. RTE Türkiye ye gelir gelmez AKP li milletvekilleri yada danışmanları, artık kim bilmiyorum, onu oturtup kendine getirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Adam bir açıklama yapsa düzgün bir şekilde olay durgunlasacak.
Ben aslında siyasetten falan hiç anlamam ve sevmem. Bir programcı olarak işimi yapar otururum. Belki yanlış ama olay sadece agac kesilmesi iken Gezi Park ı için de protesto etmeye gitmedim. Ama sonradan halkın bu şekilde eziyet gördüğünü görünce içim burkuldu ve kendimi orda buldum.
Eğer bu durum bu şekilde devam ederse iş iyiye gitmiyor demektir. Her ne kadar Erdoğan'ı sevmesem de hükümetin yıkılmasını da istemem. Hükümetin yıkılması her zaman bizim zararımıza olur. Gezi Parkı olaylarını hükümeti yıkma eylemine dönüştürmeye çalışanlar yanlış yapıyorlar diye düşünüyorum. Hükümet demokratik yollarla işlerini yapmasa bile halk olarak demokratik yollarla bize yakışan bir şekilde halletmeliyiz diye düşünüyorum bu işi. Ama bir yandan da AKP hükümeti geri adım atmazsa bu işin de çözüleceğini düşünmüyorum. Özür dilemek hiç bir şeyi değiştirmiyor ne yazık ki.
Yazı çok uzun ve dağınık oldu ama düşüncelerinizi bekliyorum.
Koç Üniversitesine Yaz Geldi (!)
16.5.13
Evet her sene olduğu gibi Koç'a yine yaz geldi. Her yer yemyeşil (!).
Kredi kartini zorlayan servisleri hacklemek
11.4.13
Yine bir hack ile karsinizdayim. Aslinda bu cok basit ve gercekten cok isinize yarayabilir.
Internet uzerinde bir servise uye oldugunuz zaman kredi kartinizi istiyor. Ilk ay uyelik icin belki kartinizi veriyorsunuz. Veya belki ilk ay uyelik bedavadir ama yine de kredi kartini istiyordur servis. Hosting firmalari ozellikle bunu yapiyor genel olarak.
Ilk olarak kredi kartinizi ekliyorsunuz. Sonra kredi kartinizi silmenize izin vermedigi anda http://www.getcreditcardnumbers.com/ adresine giriyorsunuz. Ve herhangi bir kredi karti numarasi aliyorsunuz. Zaten para cekmeyecekken yeni kredi karti eklerken dogru mu diye kontrol etmedikleri icin son kullanma tarihi ve CVC numarasini salliyorsunuz ve kredi karti basariyla ekleniyor.
Kredi karti eklendikten sonra eski karti istediginiz gibi silebilirsiniz. Ay basi gelince tabi ki yeni kredi kartindan bir sey cekemeyecekler.
Sacma sapan policy leri yine sacma sapan bir sekilde hacklemek boyle bir sey iste. :)
Open Source Android
26.3.13
Az once mail.ru da saklanan videolari Android telefonlarda gostermeye calisiyordum. Bunun icin baya bir hacking gerekti. Ve bunu Android in open source olmasi sayesinde yaptim. Ve bir kez daha Android in gucune hayran kaldim.
Oncelikle mail.ru nun API linkini buldum. Videolarin mp4 linklerini bu API ile aliyor kendi sitesi de. API den gelen mp4 linkleri zaten baya karmasikti. Ve link bilgisayarin browser inda direk calisiyordu. Fakat telefona gonderdigimde linki calismadi.
Chrome un developer console undan inceledigimde mail.ru nun Cookie koydugunu gordum. Cookie olmadan video ya izin vermiyor kisacasi. Zaten Android de debug yaparken de 403 hatasi aliyordum. Bu hata permission denied demek oluyor zaten. Basit bir HTTPUrlConnection kurarken icine Cookie vermek cok basit fakat video nun icine nasil verecegiz?
Biraz dusundukten sonra tam vaz gecerken aklima bir fikir geldi.
Android zaten acik kaynak oldugu icin gittim VideoView class'inin kodunu aldim ve direk kopyaladim. Bazi private API lere erisimi vardi. Ve oralar hata veriyordu. Yine acik kaynak olmasini kullanarak gittim oralari da aldim ve teker teker hatalari giderdim. VideoView in icinde tam olarak URL i set ettigi yerde Cookie leri de koydum icine ve TADAAA video acildi.
Gecenlerde de Facebook blogunda boyle bir sey okumustum. Adamlar cok cok cok daha buyuk bir hack yapmislar Android app inde. Kucuk ve hafizasi dusuk telefonlarda da Facebook programinin hizli calisabilmesi icin bir sey yapmislar. Android in acik kaynak olmasina baya ovgu yagdiriyorlardi. Oyle olmasa bu isin altindan kalkamazdik diyorlardi adamlar. Hem cihazlardan hem de ozelliklerden odun vermeden halletmis oluyorlardi.
Iste bu kadar. :)
Android Eğitimleri
13.2.13
Base-İstanbul ve BÜMATEK iş birliğiyle Android Eğitimleri 2. dönem Boğaziçi'nde başlıyor!
Android dünyayı sardığı gibi Türkiye'ye de büyük bir hızla yayılmakta. Yakın bir gelecekte mobil sektörde en büyük payı Android'in alacağı bariz bir şekilde gözüküyor. Türkiye'de neredeyse tüm yazılım şirketlerinin iOS ayağı varken hepsi Android'e yeni giriyorlar ve piyasada Android Developer olmak çok değerli.
Siz de bu heyecana dahil olmak istemez misiniz?
O zaman gelin 2013 Spring döneminde yapılacak olan Android Development Eğitimlerine katılın.
Eğitimleri bizzat ben vereceğim. :))
Üstelik eğitim süresince kullanabileceğiniz ve testleri yapabileceğiniz 10 adet Android telefon ve tabletle birlikte.
Eğitimlere katılmak isteyenleri aşağıdaki formu doldurmaya davet ediyoruz.
 |
Tanışma Toplantısı:
|
Kayıtlar
