çam olabilmek..

28.12.10

Sen çam isen yeşilini sarartabilecek kış yoktur.

oha cok mutluyum

18.12.10

Osmaaaaaaaaaan duy sesimi. :) Eksisozluk entry’nden sonra bir gunde siteye 207 kisi girmis. :)) Bu benim icin bi rekor sanirim. :) Ama neden hic yorum yok. :/

[18+] lutfen evde denemeyin…

14.12.10

Cocuklar bunu evde denemeyin ve hatta okumayin. :P Gecen arkadaslarla konusurken aklima geldi anlattim. Sonra da yazayim dedim. Bir animi anlatiyorum simdi: :)

Besir beni gecen sene yilbasindan once Bursa’ya davet etmisti. Iyi olur dedim atlatik Nilufer’e gidiyoruz. Biyer var adini unuttum. Orda feribotlara biniyor otobusler. Orda durduk iste. Biz bi ihtiyac molasi verelim dedik. Ben Besir’den daha once ciktim. Baktim feribota 3 tane Nilufer otobusu giriyor. Hemen kostum arkasindan bindim feribota. Besir’i aradim. O bana bizimki daha gitmemistir ya dedi. Sen gel dedi. Tamam dedim indim feribottan. Ama kusku da var icimizde. Hemen kostuk. Bakiyoruz. Ilginc bi sekilde hic Nilufer otobusu goremedik. O sirada da feribotun arkasi kapaniyordu ve demir almak uzereydi. Aha dedik bizim otobus gercekten gitti. Ben o an dusunemedim hicbirsey. Beyin fonksiyonunu kaybetti sanirim. Yerini beyincige birakmis olabilir. Kostum kostum ve atladim feribota. Tutundum. Hersey cok guzeldi ama cok gecmeden birsey farkettim ki. Besir arkamda karada sok olmus bi sekilde bana bakiyo. Atla dedim atlamadi. Ha bu arada da kaptan bana hayvan gibi siren caliyo. :) Ben dedim yok boyle olmayacak tuttum geri karaya atladim. O an cok daha berbatti. Karaya adimimi attim. Kalbim kut kut atiyor. Cok fenayim. Guvenlik gorevlileri etrafimi sardi hemen. Adam “sen manyak misin? Benim colugum cocugum var. Dussen feribotun pervanelerinde parcalanirsin.” dedi. Benim aklima hic o ihtimal gelmemisti bile. Tuylerim urperdi o anda. Bise diyemedim adamlara. Cok hakliydilar.

Neyse sonra Besir’le bindik bi sonraki feribota. Nilufer’i ariyoruz bizim bavullar gitti. Onlari bekletin biz alicaz diye. Musteri hizmetleri falan filan derken baya beklettiler bizi. Sonra bi baktik bi feribot daha gidiyor. Megersem 2 sonrasina binmisiz. :) Tam koyluyuz yani. Neyse dedik bise olmaz. Anin tadini cikaralim dedim Besir’e. Cay falan aldik oturuyoruz. Besir bi bakti. “Nan bunlar bizim otobusun yolculari degil mi?” dedi. Ben de “Nasi ya!!!” dedim. :) Oha olabilir mi ki? dedik beraber. Asagiya indik bi baktik bizim otobus orda. :) 2 sonraki feribota binmemiz de tevafuk oldu yani anliyacaginiz. Sofore anlattik falan. Beraber koptuk. Beraber rezil olduk.

Sonra dedim ki kendime “Nan olsen bosuna olecekmissin. Bak yanlis feribotmus.”

SON

Ah IETT ah. :))

10.12.10

Gecen IETT beni sinir etti. Bissuru bekledim falan. Ayrintisini yazmak istemiyorum simdi. :) IETT ye sikayet mesaji atmistim. Cevap gelmis cok komik. :) Hemen paylasiyorum. Bu arada seyma bak yine reklam ama bu sefer pek iyi degil. :))

“Sayın said tahsin dane,
İETT'ye yaptığınız başvuru incelenmiştir;



Kurum adına hakaret içeriğinden ötürü tarafınıza cevap verilememiştir. Dilekçenin etik kurallarına riayet edilerek gönderilmesi halinde İdaremizce gerekli inceleme yapılarak tarafınıza da bilgi verilecektir.


2010-11-28 15:44:44 tarihli mesajınız:
”Gerizekalisiniz çünkü bir kontrolunuz yok. Biraz önce 25t levent durağına geldi ama çok geride durdu. Durağa yanaşmadan geçti gitti. Bunu şikayet etsem ne degiscek. Hiçbirsey. Çünkü sürücüye bi ceza var mi yok. Geçen sarıyer son durakta 1 saat otobüs bekledim. Rezillik resmen. Şikayet yazdım. Cevabıniz sadece trafiğe bağlı gecikme olabilir oldu. Diğer tüm otobüsler 4-5 kez kalkarken son durakta bir otobüs 1 saat geçmesine rağmen kalkmiyorsa sorun vardır. Halbuki 4-5 tane kalkması gerekiyordu. Buna birşey yapıyor musunuz. Hayır. Tam bir gerizekalisiniz. Sonra da araba kullanmayin toplu taşıma kullanın diyorsunuz. Böyle salak bir şirket olursa mecbur herkes araba kullanır. Yarım saatlik yolu 3 saatte gittim sayenizde. “

İyi yolculuklar...
İETT Halkla İlişkiler ve Seyahat Kartları Şube Müdürlüğü “

Turkiye’deki Android kullanicilari

9.12.10

Herkes bu aralar iPhone ve Android arasindaki farklari konusuyor bu aralar. Tabi bu farklarin arasinda en onemlisi belki de iPhone’da AppStore, Android de ise Market denilen uygulamalar. Android Market in official olarak bulundugu ulkeler sinirli. Google yavas yavas artiriyor ve bu konuda gercekten yavas kaldi. Aslinda buyuk bi sorun degil cunku her telefona bir sekilde bu Market sonradan yuklenebiliyor.

Bana sorarsaniz Turk uygulamalar disinda diger orjinal uygulamalara bakarsaniz Android gercekten cok iyi. Bir sirket bir uygulama cikarttiginda oncelikle iPhone a cikartiyor belki ama Android’e de cok gecmeden geliyor. En onemli uygulamalar ikisinde de var su an. Ama Apple in kisitladigi noktalarda Android icin cok can alici uygulamalar var. Telefonun herseyini degistirme imkani var. Bu yuzden cok seviyorum ben. Muzik programi icin birsuru secenek var. Sana en guzel geleni sec iclerinden. Browser icin de oyle. Core programlarin bile birsuru alternatifleri var. Boylece telefonu istedigim gibi kullanabiliyorum. Ama iPhone’de Steve Jobs in istedigi gibi kullaniyorsun o baska.

Simdi gelelim bu ay icinde cikan 2 tane Turk Market programina. General Mobile da gecen sene Steroid diye birsey yapmaya calismisti ama pek basarili olamadi.

1) Turkcell Uygulamalar:

www.turkcelluygulamalar.com a girerek indirebilirsiniz. Android icin Market’te de olmayan IBB Trafik, Eczane, Turkcell Pusula, Yedek, Online Islemler gibi uygulamalar var. Tebi kullanabilmek icin Turkcell abonesi olmaniz gerekiyor.

2) Samsung Android Market

Samsung da bu ise girismis. Amerika’da da Amazon gibi firmalar kendi market uygulamalarini gelistirmeye basladilar. Samsung da bunu yapar tabi ama ilginc bi sekilde sadece Turkiye’ye yapmis. Ve herkes de indirebiliyor. Baya guzel olmus. Turkcell’inkine gore baya kaliteli ve daha cok Turk program var icinde. Turkiye’de Android I olan herkes hemen indirmeli bence.

http://wap.samsungandroidmarket.com linkinden indirebilirsiniz telefonunuzla.

Bunlar da fotograflari.

 samsungmarket3-e1291851592839samsungmarket4samsungmarket1samsungmarket2

Turkish Music Makam Guide

2.12.10

Her hafta Bogazici’nde ney derslerine gidiyorum. Mukemmel bir imkan. Hakan Alvan veriyor. Sohbetini dinlemek icin bile gidilir sirf. Zaten sinif tika basa doluyor. Ama nedense bu sene biraz ragbet az.

Neyse asil anlatacagim sey su ki: Bu hafta Murat Aydemir soylesi yapacak dediler ve yeni cikan kitabini da dagiticaklarmis. Iyi dedim ben de. Incesazi bilirsiniz. Onu kuranlardan, tanbur calan kisi. Trafik her zamanki gibi fenaydi tam 2 saat surdu ve sonuna yetistim. Millet imzalatmis. Ben onu da akil edemedim ve Murat Aydemir gitti.33931_152904881413445_105214172849183_218810_4860080_n[1]

Neyse gelelim kitaba. Kitap ingilizce yazilmis ve turk muzigini ve makamlari tanitiyor.  Acikcasi benim cok bi bilgim yok. Isimlerini biliyorum en azindan. Haliyle Hakan hoca makan dersleri de vermiyor. Ama bu kitap cok guzel. Biraz ilgisi olanlar icin cok guzel bir sekilde anlatmis. Gercekten helal olsun demeli. Hazine gibi muzigimizi biz bile tanimiyoruz dogru duzgun. Kitabin basinda ve sonunda 2 tane CD mevcut. Makamlari sirasiyla calmislar.

Ben kimim ki bu guzel kitabi tanitiyorum dedim kendi kendime aslinda. Ama napayim cok fena.

google beatbox :)

1.12.10

Gencler, bloggerlar ben bise buldum. Ve sabah sabah cok guldum. Hemen paylasmak istiyorum. :)

    1. Google Translete’i aciyorsunuz ve Almanca’dan Almanca’ya ceviri seciyorsunuz.
    2. Sonra asagidaki yazilardan birini yapistiriyoruz.
      • pv zk pv pv zk pv zk kz zk pv pv pv zk pv zk zk pzk pzk pvzkpkzvpvzk kkkkkk bsch
      • pv zk bschk pv zk pv bschk zk pv zk bschk pv zk pv bschk zk bschk pv bschk bschk pv kkkkkkkkkk bschk
      • bvf tkçshsht bvf tktkçshtktkçsh bvf tkçshsht bvf tktkçshtktkçsh bvf tkçshsht bvf tktkçshtktkçsh pv
    3. Sonra “listen” tusuna basiyorsunuz.

Kendi melodilerinizi bile yapabilirsiniz. :)) Davul calanlar asagidakilerin manalarini bilir.

zk = suspended cymbal
bschk = snare
pv = brush
bk = bass
tk = flam1
vk = roll tap
kt = flam2
kttp = flam tap
krp = hi hat tap
pv = short roll
th = better hi hat
thp, ds = instant rimshot.

Hatta ve hatta elemnlar javasript program bile yazmislar. O da su sekilde oluyor. :)

1) Yine google translatei bos olarak alamanca aciyoruz: http://translate.google.com/#de|de|pv

2) Sonra bu linki adres cubuguna yapistiriyoruz. (Google translate kutusuna degil. Yukardaki adres cubuguna)

javascript:(function(){document.body.appendChild(document.createElement("script")).src="https://gist.github.com/raw/721253/f70c2bdeaed54d9907a448504ca7488287ab6d12/google-translate-drums.js"})()

3) Asagiya yeni tuslar geliyor. Onlara basarak muzik yapabilirsiniz artik. Ay ne mutlu ne mutlu. :)

Alin size bir de youtube vidyosu

ah garanti bankasi ah…

29.11.10

Su garanti bankasi iyi ama gitti bonus card diye bise cikardi yillar once. Sonra gitti reklamlarinda kivircik kafali insanlari oynatti. Gerci peruk onlar ama neyse. :P O gunden bu gune turkiyede birinin kafasi en ufak bi kivircik olsun ona bonus diyolar. Hayir ben bundan sikayetci degilim aslinda. Bonus olmak iyidir. Ben seviyorum. :) Ama sorun su sekilde:

Birisi seni gordugu zaman su espriyi yapiyor aklima asagidaki vidyo geliyor. :)

“-Senin reklamlar ne zaman cikiyor?
  -Ne reklami?
  -Bonus reklami..”

Bu olay oldu ve kusasim geldi. Ve direk bu aklima geldi o anda:

odul muymus neymis?

28.11.10

Bir İnce Ses odul vermis bana. Oncelikle cok tesekkur ederim. Ne demek tam anlamis degilim ama benim de odul vermem gerekiyor simdi. :) Hatta odul verdiklerimin de bir blog post yazip bazi kisilere odul vermesi gerekiyor. O yazida ise odul verdiklerinin bir blog post yazip bazi baska kisilere odul vermeleri ve yazilarinda odul verdikleri kisilere baskalarina odul vermelerinin gerektigini soylemeleri gerekiyor. Yani sanirim boyle bise.

Simdi gecelim odullere. :) Okumaktan en cok hoslandigim bloglari yaziyorum buraya. Gerci bunlar genelde sag taraftaki “okunasi” kisminda var ama yazalim yine de: :D

çok koştuk çok yorulduk (veysi cok begeniyorum ama daha cok yazman lazim.)

!!!ıVıR ZıVıR eNSTiTüSü!!! (cok sevdim ki ben bu blogu)

...Bİ DOST... (mahallenizin dostu bi inektir kendisi. super kahraman gibi bise)

AKIGOR.COM (askere gitti yazamadi. geldi hala yazmiyor. yazsa da okusak. moodart kismi cok iyidir.)

Bir İnce Ses (geri pas yapiyorum sana. :) )

Bir haspamın günlüğü... (guzel yazardi ama artik yazmiyor.)

Simdi eger siz de yazarsaniz boyle bise 1 hafta icinde basiniza cok guzel birsey gelicek. Eger yazmazsaniz Fatih Urek amcaniz ruyanizda opsun sizi.

black pencil

23.11.10

Az once Black Pencil diye bir konserden ciktim. Hayatimda boyle birsey gormedim ben. Bir daha da gorur muyum bilmiyorum. Smile Eger Black Pencil diye bir konser monser gorurseniz duyarsaniz kacirmayin derim. Istanbul 2010 Kultur Baskenti kapsaminda geziyorlar sanirim Istanbul’u bu aralar.

Seruven Mehmet Siyah Kalem diye bir kisiyle basliyor. Wikipedi’de yazdigina gore Ustad Mehmet Siyah Kalem’in yasami ve kimligi bilinmiyor. Tarih kaynaklarinda adi yok. Sadece ustunde adi olan minyaturler bulunmus. Solda konserde de gecen bir minyaturu koyuyorum.

Bu minyaturlerden esinlenerek bir proje gerceklestirmek istemisler. Gordugum kadariyla hep Hollanda kokenli sanatcilar. Muzisyenler arasinda 2 turk var. Digerleri yabanci. Parcalari yazanlar ise turk. Sadece biri Endonezyali.

Konsere girdim. Kagitta bunlari gorunce zaten bi acayip oldum. Sahnedeki enstrumanlar da cok acayipti. En basindan konserin ilginc olacagi belliydi zaten.

Blokflut calan bi eleman var. Ismi Jorge ISAAC’mis. Bi kere o bence deli. Konser genelinde 3-4 tane blokflut caldi. Bildigimiz ilkokulda caldigimiz flutler gibi ama boy boy. Bir tanesi avuc ayasi kadardi resmen. Incecik bi sesi vardi.

Bu yukarda gordugunuz ise aslinda bir flut. Genelde bunu caliyor zaten. Iki koluyla sariyor aleti. Agziyla da yapisiyor. Sanki bir kadinla opusuyor mubarek. Ha bi de agziyla da sesler cikariyor. Acayip acayip seyler. Zaten konserde bole bi mistik hava var. Icimden diyorum ki “Nan bunlar Mehmet Siyah Kalem’in ruhunu mu cagiriyorlar?” :) Sonra bi basladi bu eleman “ben mehmet” diye fisildamaya. Aha dedim Mehmet’in ruhu geldi. :)

Ha bi de arkada projeksiyonda yansiyan vidyo tarzi bise hazirlanmis. O da piskopatti resmen. Anlatilmaz yasanir.

Ilginc bi deneyim oldu. Cok da iyi oldu cok da guzel iyi oldu. Haydi hayirri isler.

sonsuz odali otel

21.11.10

Gecen evde ders calisalim dedik topluca. Ben odamda oldugumda calisamiyorum. Beni engelleyen birsuru sey var. En basitinden bilgisayar. Daha birsuru sey var ama odami teshir etmeyeyim simdi burda. Smile with tongue out

Neyse iste. Salonda calisalim dedik. Yine calistik baya ama 12 den sonra sohbete daldik baya. O sirada sonsuz odali otel ornegi gecti bi ara. Ali Nesin’den cikti sanirim. Su an eksisozluk’ten ogrendigime gore David Hilbert bulmus bu ornegi. Ama benim aklima direk Ali Nesin geliyor. Cunku Turkce cevirisini o yapmisti guzelce. Matematik Dunyasi dergisinde. Buraya yazacaktim aslinda ama uzun baya. Asagida linki veriyorum. Bence okuyun sıkılmadan. Cok guzel anlatmis.

Indirmek isteyenler icin

Google Preview sayfasi

adab-i kopya...

11.11.10

Kopya cekme adabi diye bise vardir dimi. Aklima gelen adab-i kopya kurallari su sekilde:

1) Bi kere en basitinden kopya cektigin kisinin iyi biliyor olmasi lazim, degil mi? Yoksa adamin yaptigi sacma sapan bi yanlisi sen de yaparsan olmaz o.

Ornek: Soruda x ve y vardir. Iki kagitta da x=r diye bir ifade.

2) Eger diger odev veya sinavlarin cok iyi degilse. O cektigin iyi ogrenciden tum sorulari gecirmiyceksin. Bazilarinda bilerek yanlislar yapacaksin ve tum sorulari cozmiyceksin.

3) Apaynisini gecirmek de olmaz. Satir satir ayni sey gecirilir mi hic. Biraz degistir bari.

4) Gelelim en onemlisine. Odevi teslim ederken ust uste koymayacaksin. Okurken ust uste olanlardan kopya olanlari hemen farkediyorum. Halbusi aralara sikistirirsan hocanin farketmesi cok daha zor olur.

Daha vardir ama aklima bu kadar geldi... :) Zaten yorgunum. Hadi bay bay. :)

facebook

8.11.10

Facebook u kapattim ve oh be dedim ya. Ne zamandir dusunuyodum. Sonunda kapattim ve iyi oldu. Cok da guzel oldu. Cok iyi oldu guzel oldu.

Vakit kaybindan baska bise degil. En ufak bi bosluk oldugunda facebook u aciyordum. Vidyo izliyordum falan. Zaten yapacak bissuru sey var. Sonra bakiyosun saatler gecmis. Olmasa daha iyi. Twitter daha guzel. OH BEEE!!!

sizi balet olasi pislikler…

7.11.10

Boyle bise olamaz ya. Cok sinir oldum abicim. Turkiye’de eglence sektoru berbat ve bu kafayla bi adim oteye gidemez. Halil Grupanya’dan 5 tane safari bileti almis. Facebook’tan mesaj atmis. Ben de geliyorum dedim. Cumartesi erken gidecektik. 12 diye kararlastirdik. Sabah 8.30 da kalktim ben. Eeee tabi dag basindayiz. Rahat rahat kahvalti falan yaptim. 10.30 da hisarustunde oldum. Halil’in enistesi ordan arabayla goturecekti. Biz telaslaniyoz gec kaldik diye derken tam 12 de orda olduk. (Yer Kayisdagi’nda)

Neyse biraz bekledik falan. Orda takiliyoz. 12.40 oldu adama sorduk artik. Adam gecen turdan bi kadin atvlerden birini bozmus. O yuzden 4 kisi gidebilecekmisiz. Benim sinirim tepeme cikti. Adama giydiriyom paso. Eniste bey ben sonra bi daha geleyim bari dedi. Tamam dedik. Adamlarin yedek motoru yok ya. Boyle bise olamaz.

Ama hala bekliyoruz. Adamlar orda ugrasiyorlar biseylerle. 1 de randevusu olanlar geldi. Sordum. Onlar da 5 kisilermis. Direk dedim ki: Beklemeyin bosuna. Bence geri donun. :) Neyse biraz daha bekledik. Baya cirkeflestik artik. Adamlar hala bekliyorlar. Hic de bilgi vermiyorlar. Sinir oldum. Adam 2+3 kisilik 2 grup yapalim dedi bize. Oyle yaparsak 2 saat surecek ve 3 te geri donucez. Tabi ki bu en iyi durumda. Diger grubu dusunsenize. Aksama kadar bekliyceklerdi resmen.

1 gibi 4 kisi (Halil, Kamil, Esra ve ben) bindik atvlere cikiyoruz. O kadar sinire ragmen cok keyifliydi. Taa ki o ana kadar. :) Guldugume bakmayin sinirden guluyorum. Yokus cikarken Esra’nin atvnin zincirler koptu. Yokus cikarken yavas olmak gerekiyormus. Soylemediniz ki. Haydaa…. Al basina belayi. Iple bozulani digerine bagladilar ve cekerek goturduler. Biz 1 saate yakin yukarda ormanin icinde bekledik. Esra’da telefonunu almamis yanina. Kamil cok endiselendi hakli olarak.

Neyse geldiler sonra. Esra yok tabi. O orda kalmis. Biz devam edecektik ama haydaaaaaaa. Atvlerden biri calismiyor. Adam deniyor deniyor calismiyor. Ne kadar sinir oldum anlatamam. Geri donduk oylece. Saat 3 falan olmustu.

Tum gunum berbat oldu. Adamlar telafi edicez dediler ama gecen zamani nasi telafi edebilirsin ki. Sizi gidi balet olasi pislikler.

crazy hw collecting box v2.0

1.11.10

Yarin odevleri ben topluyorum. Ilk hafta bi kutu yapmistim. v1.0 olmustu o. Sonradan biraz gelistirme yaptik v1.2 ye falan yukselttim ama bastan bi baslamak lazimdi acikcasi. :) Markafoni’den bise almistik. Markafoni’nin kutulari mukemmel oluyor. Dedim ben bundan iyi is cikartirim. Yarin odev vermek icin onlerinde soyle birsey olacak ogrencilerin. Iste karsinizda crazy hw collecting box monster v2.0. Da da da daaaaaa

149600_10150115866064741_805369740_7625830_7492006_n[1] 149433_10150115865954741_805369740_7625821_8117627_n[1]

Hem cadilar bayramina da uydu. :P

Cok guzel oldu. Cok da iyi guzel oldu taam mi. :)

Not: Ayriyeten kutunun bi ozelligi var. Kopya cekilen kagitlari kusuyor.

Not2: Markafoni’ye sponsorlugu icin ozel tesekkurler.

Not3: Saka bi yana uslu bi cocuk olun kopya cekmeyin. Belki sirinleri gorebilirsiniz.

insan beyni iste…

Biraz once cok ilginc bi olay oldu. Bu saatte yatmam lazim ama yazmazsam catlarim herhalde. Bi arkadasin fotolarini geziyordum. Bi bilgisayar projesiyle ilgili bi resim vardi. Gorunce cok sasirdim. Vay be dedim. Sonra altinda 1.5 sene once yaptigim yorumu gordum. Ama asil sasirmam o anda oldu. Ole biseyin varligini bile unutmusum. Ve kendimden birseyler ogrendim bugun boylece. :P

Ahahahaha sacma.

cok mutluyum :)

29.10.10

Vay be arkadas! Bastan uyariyorum bol itirafli bir yazi olcak simdi bu. :) Blogumu actigimda aslinda hic blog falan takip etmiyordum. Sonra da pek yazmadim zaten. Gecen sene takip etmeye baslayinca mim lafini gormeye basladim. Ulan ne ki bu derken anladik sonradan. Cok sacma diyordum kendi kendime. :P Ahaha (i.e. kedi & ciger meselesi) 2 yil oldu blogu acali, 1 yildir da mim nedir ogrendik yani. Nan kimse mi mimlemez be. Milletin mim yazilarini gorunce nefretle okuyodum resmen. :)

Ama mail geldi comment var diye. Bi baktim ki seni mimledim diyor Busra. Zaten o siralar proje ve sinavlar icinde bogusuyordum. Cok sevindirik oldum. Baya iyi geldi yani. Cok tesekkurler bu arada Busra’ya.

Alin size ikinci bi itiraf daha. Simdi yazacagim mim i Mia da gormustum ben. Nan konuyu nasi begenmistim. Hatta o zaman dusunmustum. Keske biri beni mimlese bu konuda demistim. :) Hatta kafamdan yazmistim bile. :) Ahaha cok komik.

Tamam yeter bu kadar. :) Yaziyorum simdi. Mim konusu su sekilde:

Yaşadığımız tüm sıkıntıları, sevmediğimiz insanları, yapmaktan daral gelen işleri bırakıp tatile kaçıyomuşuz. Bizi yolcu etmeye gıcık olduğumuz tipler de geliyomuş ve biz alayına çalımlı bakışlar fırlatıp arabamıza bindikten sonra müziğin sesini sonuna kadar açıp tozu dumana katarak oradan uzaklaşıyomuşuz. Bu esnada arabamın modelinin ne olacağını ve son ses dinlemek istediğim şarkı?

little-miss-sunshine[1] Araba Little Miss Sunshine filmindeki su araba. :) Hatta Paul diye bi eleman var. Android developeri. Onda da var aynisindan. Filmdeki pek calismiyordu gerci ama oyle daha guzel. Izledigim en guzel filmlerden bu arada. :) 

volkswagen-t2-front-little-miss-sunshinejpg[1]

Bence super bi araba. Volkwagen T2. Ama bende bundan olsa icini bi doserim varya. Uzay gemisi gibi olur. Full teknolojik. :)

Sarki icin ise aslinda tam bu arabaya uyacak sarkilar var kafamda ama bu aralar surekli dinledigim icin Teoman’dan Ucurtmalar diyorum. Bir haftadir giriyorum fizy.com a. Yaziyorum teoman. Bastan sona dinliyorum. Surekli arkada teoman var bi haftadir. Nedendir bilmem. Sarki sozleri de su sekilde. Elif Safak yazmis. Hem orjinal siiri hem de sarki sozlerini koyuyorum. Bi kuple denmis ama kesemiycem simdi. Cunku cok guzeller. Kesemem ki.

Orjinal hali

Sarki sozleri

en sevdiği renk mor olan kadın
en sevdiği kelime "asi"
en sevdiği oyun incitmek beni
hıncı, çocukluktan kalma bir yara izi gibi

ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben

zamanı, yaralarla ölçen kadın
geçmişiyle kavgalı
gündüz isyankar
geceleri tanrı’ya sığınan kız çocuğu
kırdığı kalpleri dizmiş ipe
gene en büyük zararı kendine

en sevdiği ses, çocuk sesi
güneşli, billur, neşeli/ oysa, yıllar var ki kendi
anne olmayı istememiş
çekip gidebilmek için bir gün
geride ekmek kırıntıları bırakarak
kuşlar yesin diye ayak izlerini
kalmasın ne bir sızı ne kalp yarası

sevişirken taşkın bir nehir
öpüşürken kor bir alev
uykusunda melek gibi masum
bakmaya kıyamadığım
kaç gece göğsünde uyuduğum
ama beraber uyanamadığım kadın

ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben

her hasretten sonra
başka başka sevdaların kollarında
yemin etmişken bir daha konuşmamaya
gene bulup birbirimizi
sabahı olmayan gecelerde
aldatma pahasına sevdiklerimizi
ağlayarak seviştiğim kadın
senle ben ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben

en sevdiği renk mor olan kadın
en sevdiği kelime "asi"
en sevdiği oyun incitmek beni
hıncı, çocukluktan kalma yara izi

zamanı, yaralarla ölçen kadın
geçmişiyle kavgalı
tanrı’ya sığınan kız çocuğu geceleri
isyankar gündüzleri

ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben

kırdığı kalpleri dizmiş ipe
gene de en büyük zararı kendine
ayak izlerini kuşlar yesin diye
ekmek kırıntıları bırakıp geride

en sevdiği ses, çocuk sesi
oysa, anne olmayı istememiş
yıllar var ki kendi
hiçbir zaman kök salmamış ki
sırf bir gün
çekip gidebilmek için

ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben

gene de bulup birbirimizi
aldatma pahasına sevdiklerimizi
ağlayarak seviştiğim kadın
ipleri dolaşmış uçurtmalar misali

ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben

kaç gece göğsünde uyuduğum kadın
hep tek başıma uyandığım

 

P.S: [Bu kadar asagi inenler okusun. :) ] O kadar cok uzaklasmaya ihtiyacim var ki bu arada. Sair ne guzel demis dimi: “Bir bilet istiyorum sadece gidis olsun/Bir bilet istiyorum tek kisilik olsun.” Oyle bir bilet lazim iste bana. Aaaaa aslinda o sarki da olabilirmis. Baska zaman olsa o olurdu ama bu aralar boyle…

Edit: Sonu cok melankolik oldu nan. Basliga hic uymadi. Post edince farkettim.

Edit 2: Aaaaaa nasi unuttum. :) Birilerini mimlememiz gerekiyor dimi simdi. Acemilik iste :P Eeee kimi mimliycem ki ben simdi. Zaten epi topu 29 kisi var. yarisi da yazmiyor. Tamam buldum. Seyma Zaten yazmiyor pek. Yazmasi lazim. Hadi yaz bakalim.

Team Viewer vs LogMeIn

27.10.10

Uzun zamandir Logmein kullaniyorum. Bilgisayarda surekli acik durumda. Bilgisayarami heryerden ulasabiliyorum. Cok mukemmel bise. Unutkan bir insan oldugumdan bilgisayarda birseyler unuttugumda internet buldugum yerde girip aliyorum. Yada download yaparken baska yerden bilgisayara ulasiyorum ve downloadlarin durumuna bakiyorum vesaire vesaire.

iPhone ve Android programi da var Logmein’in. Onlar da cok guzel. Onlarin da oldugu gibi bilgisayar programi parali. Browserdan girmek ucretsiz. Alternatif ararken Team Viewer gordum. Herseyi bedava ve file transfer destegi var. Aylik 30 saat baglanma siniri koymuslar ama gececegimi zannetmiyorum.

Mantik olarak aslinda biraz farkli. Logmein kendi bilgisayarina heryerden ulasmani saglamak icin. Team Viewer ise daha kapsamli. Direk 2 bilgisayari kolayca bagliyor. Programi iki bilgisayarda da aciyorsun. Ikisinde de ID ve password cikiyor. Birindekini digerine yaziveriyosun ve baglaniyor. Cok kolay. Uye olmaya falan da gerek yok.

Dun gece projemi yapiyordum. Bir kez calismasi 20-30 dakika falan suruyor. Ofisteki bilgisayara baglandim ve ikisinde de calistirdim. Cok da guzel oldu cok da iyi guzel oldu taam mi.

ilk mi son mu?

25.10.10

Gecenlerde arkadaslarla bulustuk havadan sudan konusuyorduk. (1 kiz 2 erkek, 3 kisiydik.) Konu “genelde” geldigi gibi sevgili meselelerine geldi. Evlendigin kisinin onceden sevgilisinin olmus olmasi senin icin ne kadar onemlidir? Yani onun ilk aski olmak zorunda misin? Yoo aslinda degil. Bence. Ama sanirim ozelliklere erkekler boyle dusunmuyorlar.

Hatta su tip bi soz var: “Erkekler ilk olmak ister, kizlar ise son.” Sonra ben dusundum ki son olunmali. Ilk olmaya zorlamak o kadar mantikli degil ama son olmak cok onemli. Zaten surekli Busra’nin ihanet icerikli yazilarini okuyorum bu aralar. Ordan aklima geldi o sirada. Son degilsen demekki bi ihanet var ortada. Ne aci. Iliskiler sonuna kadar gitmeli. Olene kadar. Gerisi hikaye.

P.S: Yarin sinav var. Bir de odev var. Odevin sorularina daha bakmadim bile. Carsambaya da buyuk bi proje var. Ben napiyorum dedim kendi kendime bunu yazarken. Ama iyi oldu. Mola gibi bise oldu.

Iyi geceler herkese…

ornek ogrenci…

21.10.10

Hemen bi onceki yazida ogrencilerden sikayet ettim ama bazisi da cok iyi ya.

Odev notlarini verdikten hemen sonra bi olay oldu onu anlatiyorum simdi:

Notlari once toplayim sonra toptan sisteme girmek yerine. Teker teker toplayip girdim. Boyle olunca biraz daha uzun surdu ve sistem time out oldu. Butun yazdiklarim bosa gitti ve sinir oldum. Tekrar actim sayfayi ve hizli hizli yazdim notlari. Bir ogrencinin notunu yazmayi unutmusum. Smile

Gece bi email geldi. “Said bey” diyor. (Hocaya da “Alptekin bey” diyorlar bazilari. Neden boyle cozemedik.) Ben kopya cekmedim. 6 saat ugrastim odev icin. Neden boyle oldu cok uzuldum diyor. Baya telaslanmis. Acikcasi onun boyle telaslanmasina ben uzuldum yani. Hemen cevap yazdim: “Uzulme, telaslanma, bi sekilde hallederiz. Yarin 11 de yanima gel.” Bu sekilde biraz ici rahatladi. Iyi oldu. Bakin ne kadar deger veriyor. Aferin.

Sonra sabah okula gelir gelmez ilk isim ona bakmak oldu. 97 almis. Smile Ama nasil guzel yazmis odevi bi gorseniz. Bizim cevap anahtarina bin basar. Bir tane kucuk sorun var o kadar. Bikac tane 100 alan var onlar da oyle. Deger verenler hemen belli oluyor. Bu kagitlari okumasi 1 dakka surmezken digerleri 10 dakkadan fazla suruyor.

Boyle iste. Ben de korktum aslinda. Ya odevi kaybolduysa diye ama atlattik cok sukur.

kustum size…

Koc Uni de Discrete Math dersinin asistanligini yapiyorum. Ilk odevi 2 hafta once vermistik. Bu hafta basinda okuduk ve ilan ettik. Cozumleri zaten yazdik ve koyduk siteye. Ama sorulari okurken baktim ki bariz hatalar var. Ben bunlara bi problem session yapayim. Hem odev sorularini cozeyim. Hem de bu bariz hatalari duzeltelim istedim. Hocayla konustuk ve herkese uyacak en iyi saati bulduk ve bir sinif ayirttik.

O gun de quiz’im vardi baska bir derste. Hem ona calistim hem de nasi anlatirim diye dusundum. Sorulara da tekrar baktim. Iyice hazirlandim anliyacaginiz. Saat 5 oldu ve sinifa gittim. Iceri girdim ki ne goreyim. Baska bi asistan var. Sordum. Onlar da ayirtmislar. Buranin kayit isleri gercekten berbat. Rezillik. Onceden de yazmistim bi yazi bununla ilgili.

Onlar cok kisiydi ve erken gelmislerdi. Kapida bekliyeyim de milleti alip bi sinifa geceriz diye dusundum. Bekledim bekledim sadece 1 kisi geldi. Cok sinirim bozuldu ya. :/ Ben o kadar ugrasayim sizin icin. Sizin yaptiginiza bak. Bizim zamanimizda bu dersin PSinde en azindan 20 kisi olurdu.

Ozel universite olunca boyle oluyor herhalde. Insanlar babasinin parasiyla zorla okuyorlar sanki. Neyse! Yok size PS falan. Sinavlardan once sıkışırsanız da baska kapiya.

Bir arkadasin deyimiyle: “bohno” diyorum sizlere.

incez incesaz incesaz

18.10.10

Bildiginiz gibi dagin basinda oturuyorum. Haftaici genelde burdan ayrilamiyorum ve haftasonunda “Istanbul”a gidip gezmek farz oluyor. Naapsak naapsak derken Altunizade Kultur Merkezinde Incesaz konseri oldugu haberini aldik. Facebook sagolsun. Ben zaten 2.30 da uyanmistim yavas yavas hantal hantal kahvalti yaparken saat zaten 5 oldu. Esra’ya soyledim gidek mi diye. Sonra Adil ve Seyma’ya sorduk. Adil gelmedi. Sinavi varmis.

5.30 gibi ciktim ve 7 gibi altunizade deydim. Salona 7.11 de girdim ve ne goreyim. Tika basa dolmus salon ve ayakta 30-40 kisi var. En onde yerde bosluklar vardi. Dedim ben buraya otururum. Ben gecip oturduktan sonra yere millet de akillandi ve ondeki yerlere akin etmeye basladi. Hemen Esra’ya mesaj attim. Geliyoz dedi. Ben gecerken fena degildi ama cok daha dolmustu salon. Hala yer vardi yerde ama gelmek imkansizdi resmen. Esra gelmeyi basarabildi fakat Seyma’yi baya bekledik. Smile with tongue out 

Neyse oturduk yere. Ama nasi sıkısık. Ve cok rahatsiz. Arkamizda kizlar vardi. Benim tam arkamdaki acayip domustu onune gectim diye. Digerleri iyiydi ama. Kanka oldular bizimkilerle. Smile

Salon tamamen doldugu icin konsere 7.30 da basladilar. (Normalde 8di.) Aaaa nasi unuttum. Smile O sirada Baha da geliyordu konsere. Arkadasini bekledigi icin gec kalmislar. Gec kalma derken 7.50 de ordaydilar aslinda. Bana yer tutsana diyor. Ben de imkansiz dedim. Genis oturun falan dedi. Imkansiz dedim. Sonra konsere geldi ve attigi mesaj su sekilde: “etten duvar var kapida.” Smile 

Neyse konser basladi. Tek kelimeyle super mukemmel falan biseydi. Ilk kismi enstrumanteldi. Esra cok sıkıldı. Yavrum sana dondurma alcaz dedik. Uslu dur dedik durmadi. Seyma getirmeyelim demisti ama kiyamadim ben. Cok pisman olduk cok. Bi daha yok ama bu son. Smile with tongue out Telefonunda oyun var mi diye bile sordu ya konserin ortasinda. Smile

Sonra konserin ortalarina dogru basladi kontrabas calan adam John Casey e benziyor diye. Surekli ama cok benziyor falan diyor. Ben de “he tamam cok benziyor tamam evet” falan diyorum. Sonra benim telefondan google a girip Casey nin fotografini actik. Onu Seyma’ya gosterdi. Ondan sonra yetmedi arkadaski kiza gosterdi. Smile Ben aldim telefonu. Yaa diger kizlara da gosterseydik diyor. Bi daha getirmiycem bak seni dedim ve sustu.

Konser sonuna dogru bunlar OMG’yi aramislar ve konseri dinleteceklermis. Sahneye koydular telefonu. Ben aldigim gibi ittirdim. Smile Taa sahnenin ortasina yolladim. Hem cok iyi oldu cok da guzel iyi oldu taam mi. Daha iyi dinlemistir cocuk. Smile Murat Aydemir de gordu. Guldu. Ben gulmekten kirildim. Kafami egdim asagi. Gecene kadar guldum. Smile

Ha sonra konser bitti. Iceri gectiler. Bi daha bi daha diye millet alkis tuttu. Tekrar geldiler. Supriz bi sarki calicaz dediler. Uskudar’a gideriken caldilar. Solist kadin “Katibime kolalida gomlek ne guzel yakisir” derken arkada kemence calan adami gosterdi. Adam da kizardi. Smile Cok guzeldi. Megersem evliymis onlar.

Cok cok cok guzel bir geceydi. Her sekilde eglendik. En berbat yerde bile eglenmesini biliriz ama konser de guzel olunca dadindan yenmez bise oldu yani.

Ha bi de en son giderken arkadaki kizlardan biri “Arkadas sizin facebooktan eklemek istiyormus ama utaniyormus” dedi. Koptuk biz de. Facebook larini da verdiler birbirlerine tam oldu.

Edit: Nasi unuturum ya. Kontrabas calan adamla John Casey nin fotolarini koyacaktim. Karar sizin. Bakin bakalim benziyorlar mi? Smile

 

Bu adamin oldugu baska resim bulamadim. Sagdan 3. soldan 5. eleman.

 

Iste bu da John Casey.

ekimde blog baskadir :P

15.10.10

Blogu acali 2 yili gecmis. Cok yazmiyorum aslinda. Hatta bazi aylar cok koptugum da oldu resmen. Ama daha Ekim’in ortasindayiz ve 6 tane yazi yazmisim ben. Bi baktim ki hicbi ay bu kadar yazmamisim. Iyi dedim kendi kendime.

P.S: Aha da 7 oldu.

tangola beni bebeyim

Gecen hafta Tango diye bir program cikti ki mukemmel bisey. Smile Bunu okuyan herkesin hemen yuklemesi gerekiyor. Program internet uzerinden sesli ve goruntulu konusmaya yariyor. Su an icin iPhone ve Android telefonlar icin var. Programin bu kadar guzel olmasinin sebebi kurulumunun cok cok kolay olmasi. Programi aciyorsunuz telefon numaranizi yaziyorsunuz ve tamamdir. 10 saniyede rehberinizde olan ve Tango yukleyen herkes gozukuyor.

Hemen internet uzerinden arama yapabiliyorsunuz ve goruntulu arama secenegini acabiliyorsunuz. Kurulumda biraz sikintilar olabilir. Baska birkac kisiyle hemencecik olurken kardesimle yapmak icin cok ugrastik mesela. Rehberinizde herkesin duzgun bi sekilde kayit olmasi gerekebilir.

Onun haricinde ses cok az cikiyor. Arkadasla konustuk. Duymak icin cok zorlandim. Ama beles olmasi super. Ve yurtdisini aramak icin de gayet guzel. Herkes yuklesin. Iste linkler:

Android icin:

veya     veya View Android Market details, user comments and ratings on AppBrain.com

iPhone ici:

skype me

14.10.10

Ya ben nasi bi adamim boyle. Smile with tongue out Hergun baska bir yenilikle geliyorum resmen. Sitede sag tarafa “Call me” butonu koydum. Artik beni direk arayabilirsiniz bu sekilde. Bekliyorum anacim. Hadi optum baayyy.

Edit: ama merak ediyorum acaba herkes arayabiliyor mu yoksa sadece bende kayitli olanlar mi arayabiliyor. Ben bastim tusa “kendi kendini arayanlara ne denir bilir misiiiiiiiiiiiiin?” dedi. Open-mouthed smile

Bana bu cukulatadan lazim

12.10.10

Bu nasi bi cukulatadir yaa. Smile Acaba gercek mi? Tam emin degilim. Gercekse bile Turkiye’de bulmak zor. Ama ben istiyoru bundan banane. Bi de bitteri olsun. Hem siyah klavyeler de var. Noolmus yani.

Ustundeki karakterlere bakilirsa Ingilizce klavye degil. Bulun bana bundan taam miiii!!

boyle rahatlik olmaz!..

6.10.10

Yazmistim. Basvuru sureci biraz sancili gecti ama bu sene Koc’tayim. Eylul’un basi gibi lojman kuralarini falan sectik. Yerlestik. Ev guzel. Evdekiler guzel. Tabi dagin basi burasi. Istanbula :) cok uzak. Yan odada Paulo var. Kendisi Italyan. Iyi cocuk. Cok iyi makarna yapiyor. Makarnasini yer yemez partiye gidiyor her gece. :P Neyse bunlar ayri bir yazi konusu. Asil meselemize donelim.

20 eylul de oryantasyon vardi. Ogrendik ki ders secimleri kagittaymis. Kagitta dersler yaziyor. Tik atiyorsun yanina ve hocana imzalatiyorsun. Ilk sok!!! :)

Geri vermek icin son tarih ise 23 eyluldu. Neyse verdik falan neyse. Derslerden onceki pazar gunu bir baktim ki benim 3 dersim de ayni saatlerde. Tam olarak ust uste cakisiyor. Sok #2.

Ilk hafta bise yapamayiz dediler. Ikinci hafta degisebilir dediler. Neyse gecen pazartesi kayit islerine gittim bu is icin. Anlattim. Kadin aynen soyle bir tepki verdi: “Aaaaa!! Sizin dersleri sisteme ekliycektik dimi. Iyi hatirlattin. Bu aksam eklemeye calisayim.” Sok #3.

Bugun baktim derslerden biri degismis. O sirada cok ders kacirdim tabi. Ama ikisi hala cakisiyor. Hocayla konustuk bir iki ihtimal olusturduk. Saat 4 gibi kayit islerine tekrar gittim. Kadina derdimi tekrar anlattim. “Daha dersleri sisteme girmedik.” dedi. Sok #4.

Sonra benim ders programimi bulmaya calisti. Bir suru kagit var ama arasinda benimkisi yok. 2-3 kez baktik ama yok. “Belki enstutu daha vermemistir.” dedi. Nasi olur? 3 hafta oldu kagitlari vereli. Kagit tursusu kurma enstutusu herhalde bu. Etti mi sok #5.

Sonra kadina dedim noolcak peki. Kadin iceri gitti mudureye sordu ve “Bu aksam ekleyebilirsek yarin bakabiliriz.” :) Ben de iyi dedim cektim ciktim.

(Dikkat! bu paragraf meclisten disari. :P) Calisanlarin hepsi kadin. Sorun bundan kaynaklaniyor olabilir bence kesinlikle galiba. Baslarina bi erkek lazim onlarin. Soyle eli sopali. ehehe

Neyse iste. Bekliyoruz…

sevdigini baskasindan kiskananlar…

3.10.10

  • Yolunu sasirmis Mecnun, ordan oraya kosturup giderken biri ona, “Leyla oldu!” deyiverdi. Mecnun bu kara haber uzerine derhal durdu ve ellerini acip sukretti:

“Hamd olsun Allahima!..”
Bu sefer adam cok ofkelenip bagirdi:
”A akli ve hayati darmadagin olmus zavalli! Hem onun icin yanar, hem de neden boyle soylersin?”
”Ben, o ay yuzluden bir fayda elde edemedim. Bari baskalari da bir sey elde edemesin!..”

  • Sadi anlatiyordu:

“Henuz toy bir delikanli idim. Siraz’da bir kizi sevmistim. O da bana karsi ilgisiz degildi. Birkaz kez de bulusup konustuk. Sonra araya ayrilik girdi. ben gurbetlere gittim. On yil onun askiyla costum tastim, hasretiyle yanip kavruldum. Nihayet yurduma geri dondugum vakit ilk isim onu aramak oldu. Beni gorur gormez basladi siteme:
”A Sadi! Meger ne kadar vefasizmissin!.. Bunca yil gecti aradan, ne bir haber, ne bir mektup?!..”
Ona dedim ki:
”Ey sevgisi kalbimde yer edinen selvi boylu!.. Senin yuzunu gorme bahtiyarligindan ben mahrum iken, o serefi postaciya mi bagislasaydim?!..”

Katre-i Matem okuyorum. Cok iyi yaa. :)

PS.: Turkce karakter kullanmayinca iyi olmadi biliyorum ama cok alistim ingilizce klavyeye. Napayim.

Guzel bir pazar ve Cikolata & Kahve

2.10.10

n31576007682_6776[1] Gecen Pazar gunu Besir davet etti Cengelkoy’e gidiyoruz dedi ve Suleyman’la birlikte yola koyulduk. Bebek’te bulusup vapura binecektik. Ben bebege vardim fakat internette yazmasina ragmen vapurlar pazar gunu calismiyormus. Ogrenmis olduk. Neyse Besiktas’tan Uskudar’a gectik ve ordan da Cengelkoy’e. Yol da Besir Cengelkoy’un isminin nerden geldigini anlatti. Hic anlatmayayim burda. Rezil oluruz. :)) Cok sacma. Balik’in yunancasi jengel gibi biseymiymis neymis. :)) Neyse bosverin.

Cengelkoy borekcisi’nden borek aldik ve Cinaralti cay bahcesine gectik. Pazar ogleye dogru gittigimize gore herhalde haftanin en kalabalik aniydi gittigimizde. Tiklim tiklim dolu. Kalkacak gibi olan masalarin basinda bekliyoruz fakat bizimle birlikte yasli teyzeler var birsuru. Bizden sonra gelseler de onlara yer vermemek olmaz. Bekle bekle derken aklima bir fikir geldi. :)) Aldik sandalyenin birini kendi masamizi yaptik ortada. etrafina da 3 sandalye. Kendi yerimizi kendimiz yaptik. Afiyetle yedik borekleri. Bogazin hemen yaninda guzel bir kahvaltiydi. Herkese tavsiye ederim.

Su girise bakar misiniz. Mukemmel ya. :) Biraz oturduk. Suleyman bizi bi cikolataciya goturcekti. Ben de diyorum ne cikolataymis be. Adamlar bi cikolata icin nerden geliyorlar. Gittik burasi dedi Suleyman fakat ben anlamadim. Dukkan falan gormuyorum ortada. :)) Disaridan kesinlikle belli olmuyor. Girdim iceri. Aman Allah’im o ne acayip bi koku. Ilk sok cok acayipti. Icerisi de cok kucuk. Dukkanin sahibi haricinde 5 kisi vardi. Biz nasil sigicaz derken 11 kisi sigdik biz buraya merak etmeyin dedi musterilerden biri. Gercekten de sigiliyormus. Bizimkiler sicak cikolata istediler ben de cikolata kahve istedim. Cikolatali turk kahvesiymis kendileri. Hayran kaldim. En kisa zamanda alip birilerini tekrar gitmeliyim oraya. Cikolatalari da mikemmel. Top top olanlari cok tavsiye ederim. Hepsi de ev yapimi.

Bulent abi miydi neydi adi. Yanlis hatirliyo olabilirim. Acayip guler yuzlu bir insan. Cok hos bir ortam. Esiyle birlikte acmislar. Yeni erkek cocuklari olmus. Aile olarak bu meslegi mi yapiyorsunuz dedik. Yok dedi. Ama bizim oglan buyudugunde isterse neden olmasin dedi. :))

Ha unutmadan bi de cikolatadan bir satranc takimi da var. Herkes gitsin gorsun.

http://www.facebook.com/group.php?gid=31576007682

yabanci filmler…

3.9.10

Senelerdir Hollywood filmerini izledik durduk. Turk filmlerinde genelde is olmuyo zaten. Arada guzel cikiyor. Halbuki birsuru film var Hollywood harici. Su aralar daha cok bu tarz filmler izliyorum. Onceden izlemiyordum. Neden mi? Cunku haberim yoktu. Simdi nasil mi oluyor? Soyle ki: Murat Mentes sayesinde. Cok cok severek okudugum iki kitabi: “Dublorun Dilemmasi” ve “Korkma Ben Varim”. Ikisini de cok tavsiye ederim. En kisa zamanda temin edin yoksa karismam. Murat Mentes ayni zamanda bir “Afili Filinta”. www.afilifilintalar.com da genelde film tanitimlari yapiyor. Tanittigi tum filmleri izledim hepsi de yabanci hepsi de cok guzeller. Iste burda da o filmler. Hayrini gorun. Smile

blog okumak cok zevkli

11.8.10

2 seneye yaklasti Google Reader kullaniyorum. Vazgecilmezlerimden oldu resmen. Gunde 1 saate yakin vaktim Google Reader okumakla geciyor. Teknoloji bloglarini cok takip ediyorum. Bikac Turk site var aralarinda ama gercekten mallar. Smile Digerleri yabanci. Teknoloji magazinine benzetiyorum ben bunu. Siz kizlar hangi unlu kimle nerdeyle ilgilenirken Smile ben de hangi firma ne cikartmis ne yapmis falan bakiyorum. Smile with tongue out

Bunlar haricinde kisisel bloglar takip ediyorum ki enfes. Blogger profilimden bulabilirsiniz takip ettiklerimi. Bazilari 1000 e yakin kisi tarafindan takip edilen bloglar ve cok iyiler. Bazilarinda ise tek takipci ben gozukuyorum. Winking smile Ama hepsini de okumasi cok eglenceli. Insanlarin (cogunlukla tanimadigim) hayatlarini okuyorsun. Ne yapiyorlar? Uzuntuleri yada sevindikleri seyler neler? Hem tanimiyorsun, hic gormemissin hem de biraz taniyorsun. Roman okur gibi oluyor ama yavas ve canli canli. Taze yasanmis.

Onun haricinde yazmak da cok eglenceli. Bence herkes yazmali.Dandik dundik de yazsam iyi hissediyorum. Ben bu blogu kendim icin yaziyorum.

Intihar etmeden once yazilan mektuba ne denir?

8.8.10

Gecen ay yazmistim Koc Uni’ye basvurdugumu. Evet mulakata gideli 3 hafta civari oldu. Mulakat cok iyi gecmisti. 3 hocayla gorustum. 1 tanesi ecel terleri dokturdu ama diger 2si cok iyi davrandi. 5 saat falan Koc’ta kaldim. Serdar hocayla muhabbet ettik. Cok guzeldi. Cikarken 2-3 gun icinde haber veririz dediler. Bekliyorum bekliyorum haber yok. Cok fena endiselendim. Moralim acayip bozuldu. Mail atmistim n’oldu diye. Ona cok gec cevap geldi. 1 hafta once falan. “Basvurunuz bekletildi. Son basvurulardan sonra sonuclancak.” diyor sekreter. Biraz icim rahatlamis olsa da yine de bir endise var icimde. 2-3 gun once ise cok sevindirik oldum. Koc’a yeni baslamis bir hocadan e-mail geldi. Bole gulucuklu falan. Senin dosyan ilgimi cekti pazartesi gel konusalim diyor. Bir hoca daha gorusecekmis ayrica. Umitlendim iyice. Alindim gibi bakiyorum kendime. Ama yine de beklemek cok aci verici.

Bu aslinda cok iyi bir haber ama yine de moralim bozuk. Cunku bu yasadigim yerden kurtulmak istiyorum artik. Keske isler netlesse de gitsem burdan. Cok bunaldim. Kavga ettik yine. Dayanamiyorum ses yukselmesine artik. Bu yazinin basligina koyacaktim. Intihar etmeden once yazilan mektuba ne denir ki? Internette arastirdim bulamadim. Bilen var mi acaba?

Onun haricinde bir de kardesimin LYS tercihleri falan vardi. Tip mi Genetik mi derken en son Genetikte karar kildi. Ama cocuk Istanbul istiyor, Bogazici istiyor. Bizimkiler yok illa Bilkent olsun diyorlar. Istanbul varken Ankara’da okunulur mu hic? Olacak is mi? Neyse ben biraz etkiledim tabi ama sonunda dedim ki bak benim zorumla gelmiyorsun dimi buraya. Kendi isteyinle geliyorsun. Evet abi dedi ve Bogazici yazdi. Simdi sorumlusu ben oldum ve annemlerle aramiz bozuk. Confused smile Keske bu kadar kati olmasalar.

Hayatimda acayip bi belirsizlik var. Su birayi atlatsam gerisi gelecek ama cok zorlaniyorum. Karim ve kizim size emanet gidiyorum ben…

Romantik Komedi

30.7.10

Romantik KomediYa Romantik Komedi diye bir film var. Hepiniz duymussunuzdur buyuk ihtimal. Romantik komedi tarzi filmleri cok severim. Boyle olunca isminden dolayi ilgimi cekmisti zamaninda. Cok da reklamini yaptilar. Gecen Besiktas Belediyesi Park Bulusmalari takviminde gordum ve aklima geldi tekrar. Indireyim izleyeyim dedim. Boyle berbat bir film olamaz. Bikere senaryo berbat. Cok siradan. Hic bi ozelligi yok filmin. Sinem Kobal’dan nefret ederim. Onun oynadigina dikkat etmemisim. Film ilk basladi bunu gordum “kapatsam mi?” dedim kendi kendime. Keske kapatsaymisim. Senaryonun kotulugu yaninda oyunculuk da gayet berbat. Hele filmin sonunda bir espri var. Bari sonunu biraz guzel bitirseydiniz. Bundan sonra Turk yapimi filmleri iyice arastirmadan izlemek yok. #fail

“Aşk”

29.7.10

''Aşka uçma kanatların yanar." (sadi şirazi)
"Aşka uçmadıktan sonra kanatlar neye yarar!" (hz.mevlana)
"Aşka vardıktan sonra kanadı kim arar?"(yunus emre)
''Aşkın açamadığı kapı kanatlanıp uçamadığı yer mi var.''(demet akalın)

by dila

Siseden su icmeyin

28.7.10

Google Reader okuyordum ve tum yazilari bitirdim. Gecenin bu saatinde yatmak varken Explore tusuna bastim ve karsima bir yazi cikti. Yazida pet siseden su icmenin zararlarini anlatiyor. Altinda da kocaman bir infographic var. Bakin bakalim katiliyor musunuz?

Term Life Insurance
Via: Term Life Insurance