Az once Black Pencil diye bir konserden ciktim. Hayatimda boyle birsey gormedim ben. Bir daha da gorur muyum bilmiyorum. Eger Black Pencil diye bir konser monser gorurseniz duyarsaniz kacirmayin derim. Istanbul 2010 Kultur Baskenti kapsaminda geziyorlar sanirim Istanbul’u bu aralar.
Seruven Mehmet Siyah Kalem diye bir kisiyle basliyor. Wikipedi’de yazdigina gore Ustad Mehmet Siyah Kalem’in yasami ve kimligi bilinmiyor. Tarih kaynaklarinda adi yok. Sadece ustunde adi olan minyaturler bulunmus. Solda konserde de gecen bir minyaturu koyuyorum.
Bu minyaturlerden esinlenerek bir proje gerceklestirmek istemisler. Gordugum kadariyla hep Hollanda kokenli sanatcilar. Muzisyenler arasinda 2 turk var. Digerleri yabanci. Parcalari yazanlar ise turk. Sadece biri Endonezyali.
Konsere girdim. Kagitta bunlari gorunce zaten bi acayip oldum. Sahnedeki enstrumanlar da cok acayipti. En basindan konserin ilginc olacagi belliydi zaten.
Blokflut calan bi eleman var. Ismi Jorge ISAAC’mis. Bi kere o bence deli. Konser genelinde 3-4 tane blokflut caldi. Bildigimiz ilkokulda caldigimiz flutler gibi ama boy boy. Bir tanesi avuc ayasi kadardi resmen. Incecik bi sesi vardi.
Bu yukarda gordugunuz ise aslinda bir flut. Genelde bunu caliyor zaten. Iki koluyla sariyor aleti. Agziyla da yapisiyor. Sanki bir kadinla opusuyor mubarek. Ha bi de agziyla da sesler cikariyor. Acayip acayip seyler. Zaten konserde bole bi mistik hava var. Icimden diyorum ki “Nan bunlar Mehmet Siyah Kalem’in ruhunu mu cagiriyorlar?” :) Sonra bi basladi bu eleman “ben mehmet” diye fisildamaya. Aha dedim Mehmet’in ruhu geldi. :)
Ha bi de arkada projeksiyonda yansiyan vidyo tarzi bise hazirlanmis. O da piskopatti resmen. Anlatilmaz yasanir.
Ilginc bi deneyim oldu. Cok da iyi oldu cok da guzel iyi oldu. Haydi hayirri isler.